Ağız lezyonları ve tanısal ipuçları

Ağız boşluğunda yer alan yumuşak dokularda lokal faktörlerin yanı sıra, sistemik düzensizliklerden de kaynaklanan enflamatuar, enfeksiyöz ve neoplazik lezyonlar gözlenebilmektedir. Söz konusu patolojik yapıların ağız içi muayene sırasında belirlenmeleri ve anatomik varyasyonlardan ayırt edilmeleri, lezyonların doğru tanılanması ve uygun tedavinin zamanında başlatılması açısından önem taşımaktadır. 

Doğru ve yeterli anamnezle başlayan, lezyonların bulguları, nasıl başladıkları, süresi ve klinik seyirleri ile yerleşim/yayılım yerleri gibi değişkenlerin değerlendirildiği bir dizi sistematik yaklaşım sonunda ağız lezyonları klinik olarak tanılanabilmektedir. Sunulan konuşmada; ağız mukozasında sıklıkla rastlanan beyaz renkli ve pigmente lezyonların yanı sıra  ülseratif ve vezikülöbüllöz lezyonlara örnekler verilmekte ve tanısal değerlendirmede kullanılan ip uçlarının tartışılması amaçlanmaktadır.

Onkoloji Hastalarında Endodontik Tedavi 

Her yıl tanısı yeni konan kanser vakalarının sayısında önemli derecede artış olmaktadır. Dolayısı ile her geçen gün kliniğimizde karşılaştığımız kemoterapi ya da radyoterapi görmüş veya halen tedavisi devam etmekte olan hasta sayısı artmaktadır. Önceki yıllarda onkoloji hastalarında medikal doktorların önceliği ‘hastalıklı doku’ ile ilgili olduğu için oral problemler genellikle göz ardı ediliyordu. Her ne kadar son yıllarda bu konu önemsenmeye başlanmış ve doktorlar ile dişhekimleri her hasta için görüşerek tedavi işlemlerini yürütmeye başlamış olsa da konsültasyonun önemi halen tam olarak benimsenememiştir. Bu konferansın amacı endodonti kliniğine başvuran onkoloji hastalarında riskler, tedbirler ve tedavileri sonuçları ile tartışmak ve onkoloji hastalarında hastanın doktoru ile iletişim gerekliliğine dikkat çekmektir.