Teknolojik gelişmeler beraberinde restoratif diş hekimliği alanında da önemli ilerlemeleri getirmiştir. Özellikle çürük dokuların erken dönemdeki teşhisi ile birlikte restorasyonların yapımında süre gelen kavite preparasyonlarında da gözle görülür bir değişim meydana gelmiştir. Günümüzde kavite preparasyonunda asıl amacımız; mümkün olduğunca az diş dokusu uzaklaştırarak yani minimal girişimsel işlemlerle ideal nitelikteki restorasyonların yapılabilmesidir. Bu nedenle kavite preparasyonunda mümkün olduğunca konservatif yaklaşmak, tüm defektleri uzaklaştırmak ve pulpaya gerekli korumayı sağlamak, çiğneme kuvvetleri altında restorasyon bütünlüğünü sağlayacak şekilde preparasyon yapmak, restoratif materyalin estetik ve fonksiyonel olarak yerleştirilmesine olanak sağlamak ana amaçlarımız haline gelmiştir. Teşhis, dental anatomi, hasta faktörü, diş yapısının korunması ve restoratif materyalin seçimi gibi kavite preparasyonunu etkileyen faktörlerin bilinmesi oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Kavite preparasyonunda dikkat edilecek temel prensiplerle beraber doğru kavite açılımı sayesinde dişten minimal madde kaybı gerçekleşecektir. Fakat asıl sorun okluzal stresler altında olan posterior bölgenin geniş çaplı çürük lezyonlarındadır. Bu dişlerin restorasyonları oldukça zor olmakla beraber teknik bilgi ve donanım gerektirmektedir. Bu sunum diş hekimlerini özellikle posterior bölge dişlerinin restorasyonları ve yapılacak restorasyonların kavite preparasyonları hakkında bilgilendirmektedir.