Uluslararası Ağrı Çalışmaları Birliği ağrıyı ‘doku hasarından kaynaklanan ya da benzer bir zarara neden olacak herhangi bir tehdit varlığında hissedilen hoş olmayan bir duygu’ olarak tanımlamıştır. Çocuk, ağrılı bir uyaran karşısında, doğal olarak kendini olası bir zarardan korumak amacıyla fizyolojik ve psikolojik tepkiler verir; dolayısıyla uyumsuz davranışlar, ağrı hisseden, kaygılı bir çocuk için oldukça kabul edilebilir bir davranış biçimidir. Yaşanılan ağrı ve kaygı/korku arasında sıkı bir ilişki vardır. Ağrılı dental işlemler korkuya neden olur, korku ve kaygı algılanan ağrının şiddetini arttırır. Kaygı ve ağrı kontrolü, basit davranış yönlendirme tekniklerinden hastane şartlarında gerçekleştirilen genel anesteziye kadar geniş bir tedavi yelpazesi içerir. Diş hekimliği pratiğinde, ağrı kontrolü için uygulanan esas yöntem lokal anestezidir. Davranış yönlendirme teknikleri ile tedaviye hazırlanan hastaların, konfor ve kooperasyonunun bozulmaması için enjeksiyonun ağrısız olması, çocuk hastalarda özellikle önem teşkil etmektedir.  Sunumun içeriğinde, çocuklarda local anestezi uygularken dikkat edilecek noktalar, başarılı ağrısız local aneastezi teknikleri, kullanılan local anestezik ajanlar, kullanılan alternatif/güncel teknikler, karşılaşılan güçlükler, komplikasyonlar hakkında detaylı bilgiler yer almaktadır.