KALSİYUM HİDROKSİT VE MTA KULLANILARAK
YAPILAN VİTAL PULPA TEDAVİLERİNİN KLİNİK BAŞARILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
(APEKSOGENEZİS)
Çürük veya travmatik yaralanmalar daimi
matür veya immatür dişlerin pulpalarında
reversibl veya irreversibl hasara yol açar. Vital pulpa tedavileri (VPT);
çürük, travma veya restoratif işlemler sonucu açılan pulpa dokusunun
canlılığını koruması ve sürdürmesini amaçlayan bir tedavi seçeneğidir. Pulpa
canlılığının korunması; endodontik tedavilerin önceliği olmakla birlikte
sağlıklı pulpa dokusunun varlığına ve pulpadaki hasarın geri dönüşümlü olmasına
bağlıdır. Geleneksel endodontik vital tedavide reversibl pulpitisli dişlerde
pulpa canlılığını korumak için adım adım çürük dokusunun temizlenmesinin
ardından koruyucu bir örtü veya siman ile yapılan indirekt veya direkt kuafaj
veya iltihaplı olduğu düşünülen kron pulpasının parsiyel veya koroner pulpanın
tamamının pulpotomi ile uzaklaştırılması işlemlerinden oluşmaktadır. VPT’ nde
esas amaç; koronal/radiküler pulpanın total/parsiyel olarak canlılığını koruyup
sürdürmesi ve tersiyer dentin köprüsünün oluşumunu stimüle etmektir. Bu
tedaviler özellikle vital açık apeksli dişlerde apeksogenezisin yani kök
gelişiminin devam etmesini sağlarlar. Ancak günümüzde irreversibl pulpitisli
dişlerde kanal tedavisine alternatif olarak yapılan vital pulpa tedavilerinin
başarılı olması, pulpitisli dişlerdeki tanı sınıflandırmasını değiştirmiştir.
Günümüzde pulpası nekroze ve periapikal lezyonlu immatur hatta matur dişlerde bile kök kanal dezenfeksiyonu ardından periapikal lezyonu irrite edip kanal içinde kan pıhtısı oluşturarak gerçek pulpa-dentin dokusunu oluşturma gayretleri rejeneratif endodontik tedavi kapsamında sürerken, çürükle pulpası açılmış daimi matur dişlerde hala VPT tartışmalı olması ve araştırıcıların önemli bir kısmının hala bu dişlerde pulpektomiyi tavsiye etmesi ilginçtir. Prospektif bir çalışmaya göre pulpektominin vital dişlerdeki başarı oranı % 92 iken, iki meta-analiz çalışmasının bulgularına göre bu oran % 82 gibi düşük başarı oranına sahiptir.
Pulpa kuafajında veya pulpotomide hangi
materyalin kullanılacağının belirlenmesi önemlidir. Mineral trioksit agregatın
(MTA) VPT’ lerinde kullanılmaya başlanmasıyla birlikte pulpası çürükle açılmış
dişlerin başarısının şüpheli olduğu bu yüzden de bu tedavinin kontraendike
olduğu algısı değişmiştir. Çürük sonucu pulpası açılmış daimi vital dişlerde
kalsiyum hidroksit veya MTA ile yapılmış olan VPT’ nin başarı oranının %73 ila
%99 arasında olduğu gösterilmiştir. Benzer olarak yakın zamanda yapılmış
çalışmalarda MTA ‘ nın VPT’ nde kullanılmasıyla % 89-96 başarı oranı ortaya
çıkmıştır. Bu bulgular VPT’ nin, pulpası
çürükle açılmış dişlerde uygun bir tedavi yaklaşımı olup kök kanal tedavisine
alternatif oluşturmaktadır. Bu sunumda kök gelişimi tamamlamış veya
tamamlanmamış reversibl ve irreversibl pulpitisli vital dişlerde kalsiyum
hidroksit ve MTA kullanılarak yapılan vital pulpa tedavilerinin uzun dönemli
klinik ve radyografik prognozu hakkındaki
bilgilerimizi yaptığımız uluslararası dergilerde yayınlanmış
makalelerimizin ışığı altında sizlerle paylaşmak istiyorum.
ERİŞKİN BİREYLERİN DEVİTAL PULPALI VE
PERİAPİKAL LEZYONLU AÇIK APEKSLİ
DİŞLERİNDE KALSİYUM HİDROKSİT VE MTA KULLANILARAK YAPILAN APEKSİFİKASYON ve
REVASKÜLARİZASYONUN KLİNİK BAŞARISININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Açık apeksli devital pulpalı dişlerde, apikal konstrüksiyon olmadığı için kanal dolumu sırasında hermetik bir kök kanal dolgusu sağlamak mümkün olamamaktadır. Bu tarz olgulardaki tedavi yöntemi; kalsiyum hidroksit kullanılarak geleneksel apeksifikasyon tedavisi ile apekste kalsifik bariyer oluşumunu indüklemek ve böylece kök kanal dolgusunu yapabilmektir. Son yıllarda kalsiyum hidroksit ile apeksifikasyon tedavisine alternatif bir yöntem olarak, kökün apikal üçlüsüne yerleştirilen yapay bir bariyer olan biyouyumlu MTA ile apeksifikasyon sağlanmaktadır. Bu tedavi yöntemi uzun süreli kalsiyum hidroksit uygulamasının kalkmasını sağlar, dişin geçici olarak restore edilmesine bağlı koroner mikrosızıntı ve kırılma riskini ortadan kaldırır.
2004 yıllından bu yana, özellikle olgu
bildirimi tarzında yayınlarda, genç yaştaki çoçukların devital pulpalı ve
periapikal lezyonlu açık apeksli dişlerinde kalsiyum hidroksit ve MTA
apeksifikasyonuna alternatif olarak revaskülarizasyon tedavisi önerilmektedir.
Bu tedavinin kök gelişiminin tamamlanmasını sağlayan biyolojik temelli
alternatif bir tedavi olduğu iddia edilmektedir. Son yıllarda matür periapikal
lezyonlu dişlerde bile bu tedavinin başarılı olduğunu, hatta pulpal vitalitenin
alındığı ileri süren sınırlı sayıda klinik çalışmalar vardır. Bu sunumda erişkin bireylerin kök gelişimini tamamlanmamış
devital pulpalı ve periapikal lezyonlu dişlerinde kalsiyum hidroksit ve
MTA kullanılarak yapılan apeksifikasyon tedavisi ve de revaskülarizasyon
tedavisinin uzun dönemli klinik ve radyografik prognozu hakkındaki bilgilerimizi yaptığımız uluslararası
dergilerde yayınlanmış makalerimizin ışığı altında sizlerle paylaşmak
istiyorum.
0312 435 9394
tdbakademi@tdbakademi.org
Etkinlik No : TDM-1
Etkinlik Türü : Tek Disiplinli Modüler(TDM) Eğitim Programı TDM-1: Endodontinin Klinikteki Önemi
Etkinlik Alanı :
ONLİNE