TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ AKADEMİ

SE Modül Programı
  • 166

Florür Toksisitesi



Doğadaki en aktif element olarak bilinen Fluor (F) diş hekimliğinde temel koruyucu tedavi ajanı olarak kullanılmaktadır. Minenin ve bir ölçüde dentinin asit ataklarına direncini arttırması gibi temel bir fonksiyonu olan F diş hekimliğinde tartışmasız önemli derecede başarı sağlamıştır ve günümüzde çok farklı uygulama şekilleri ile aktif olarak kullanılmaktadır. F’un Diş hekimliğine takdim edilmesi 1942 yılında içme suyundaki bulunan doğal F’un koruyucu etkisinin Dean tarafından gösterilmesi ile gündeme gelmiştir. 1945’te Amerika’da ilk defa “sistemik uygulama” dediğimiz bir şehrin içme sularına optimal kabul edilen 1 ppm F katılmış ve beş yıl içinde diş çürüğündeki %50’den fazla düşüş büyük başarı olarak görülmüştür. Bugün DSÖ verilerine göre tüm dünyada 378 milyondan fazla kişi içme suyuna F katılmış bölgelerde, 57 milyon kişi de doğal F bulunan bölgelerde yaşamaktadır. Sistemik F uygulamasında alternatif olarak tuza ve süte katılması ve F tabletleri de bulunmaktadır. Vücuda alınan F daha ziyade kalsifiye (sert) dokularda en başta da kemikte ve dişte birikir. Aşırı birikim ise bu iki dokuda “Fluorosis” dediğimiz kronik toksisite oluşturabilir. İçme sularındaki F katılması iskeletsel sorun yaratmazken, bu ülkelerde hafiften orta şiddete kadar dental fluorosis artışı mevcuttur. 1973 yılındaki bir fare çalışmasında yüksek F’un osteosarkom oluşturduğu iddiası ile başlayan kanser ve yumuşak dokularda F toksisitesi tartışmaları son 30 yılda yine hayvanlarda santral sinir sistemi problemlerinin saptanması ile şiddetlenmiştir. İnsanda ise son 10 yılda çıkan Çin, Hindistan, Meksika ve Brezilya gibi doğal yüksek F bulunan bölgelerdeki çocuklarda yapılan IQ çalışmaları şiddetli tartışmalara neden olmakta ve suya F katılmasını reddeden bilim insanlarının sayısını arttırmaktadır. 2019 yılından itibaren buna Kanada’dan içme sularına fluor katılması ile hamilelik dönemi tartışmaları eklenmiştir. Diğer taraftan F’un asıl etkisinin sistemik olarak değil, “Topikal uygulama” denilen direk olarak sürmüş mine yüzeyine uygulanması sonucunda başarılı olduğu görülmüştür. Diş macunları, gargaralar, vernik ve jeller içinde F uygulamaları bu gruba girer. Bu maddeler yutulmadığından erişkinlerde toksisite riski oluşturmaz. Ancak çocuklarda, engellilerde benzer risk söz konusudur. DSÖ, ADA, AAPD, IAPD, EAPD, TPD gibi topluluklar çocuklarda F içeren oral ürünlerdeki F’un azaltılmasını önermektedir. Ancak bu F’un çocuklarda kullanımını kaldırmak anlamına da gelmez. Bizler Diş hekimleri olarak çocuklarda F’un olası yarar ve zarar dengesini dikkatlice değerlendirmek zorundayız.

  • Bilgi

    Etkinlik No :
    Etkinlik Türü : Tek Disiplinli Modüler(TDM) Eğitim Programı TDM-6: Çocuklarda Temel Klinik Yaklaşımlar
    Etkinlik Alanı :

  • Zaman

  • Yer

    ONLİNE

  • Ücret